ALEMİN CİLASIDIR KADIN

Perşembe, Ekim 06, 2016

Güzel Kadın

İki çözülmez muamma var insan zihninde, asırlar boyu peşinde düşündüğü. Biri mağlum ve muğlak tavuk- yumurta sarmalı. Diğeri ise kadınların çözülmez sırlı, efsunlu varlıkları. Ne kitaplar yazıldı, ne mısralar dizildi kadın milletine.

Tavuk ve yumurta bizi ilgilendirmiyor, boş insan geyiği. Amma kadın denince şöyle bir üstü başı düzeltip şekil vermek gerekiyor, duruşa oturuşa. Öyle alel ade mevzular gibi günlük basit meseleler gibi konuşulmaz kadın konusu.

Kadın olmak, kimine göre işkence, kimine göre eğlence, kimine göre bilmece. Herkes baktığı yerden görür, gördüğü gibi değerlendirir. İşin başından aşmış, zaman yetmeyecek gibi boğmuşsa, eğilir bir karamsar kulağına fısıldar, şansın olsa annen seni erkek doğururdu, hahaha keşke kocaman kahkahamı gösterecek bir yol olsa.

Kadın olmak, ekstra lüks, olağan üstü mükemmel, harikulede özellikler, tarifsiz incelikler barındırır içinde.  Özünde muazzam meziyetler yüklüdür. Kadın dizi izlerken ocakta sütü, makinede çamaşırı, beşikte bebeği, iş yerinde kocasını ve telefonda arkadaşını, şaşmadan aynı anda sevk ve idare eder aksatmaz. Evin içinde yalnızca gezindiğini düşündüğünüzde, salonu, çocuk odasını, mutfağı, banyo ve balkonu toparlayıp öğleden sonraki gezisinin kıyafet ve sohbet konularını tamamlar kafasında.

Yanındakini dinlerken, göz teması ile onu idare edip cevap hazırlığı bile yapmadan yarınki günlük programı ile meşgul olur. Öyle ki günü saat saat değil bazen saniye saniye planlar. Olağan üstü hissediş, tarifsiz idrak, aldatılmaz zeka, taşkın şefkat, coşkulu bir sevinç yumağıdır. Çözdükçe açılan, açıldıkça çoğalan. Gül yumağıdır.

Bir üst modeliz neticede, fazla kalınlıklar alınmış, ince detaylar yüklenmiş, içine minik minik ekstra hisler serpiştirilmiş, gelişmiş insan tipi. Alemin devam sebebidir kadın. Onun sabrı olmasa nesiller yetişmez. Edep ve ahlakın nakkaşıdır kadın, çocuğunu tuval gibi bezer. Onun olmadığı dünya siyah beyaz, elinin değdiği, nefesinin dokunduğu alem rengarenk ışıltılıdır.

Anne deyince elleri öpülesi, önünde eğilinesi canlı. Erkek indirir kartal kanatlarını, içine çekip arslan pençelerini minik bir serçe, tatlı bir kedi gibi sokulup kucağına besler yorgun yüreğini. 

Eş deyince, gittikçe düğümlenen, uğraştıkça karışan ibrişim yumağı gibi karmaşa dağı olur kadın. Sevgili deyince ne şehirler kalır yakmadık, ne dağ bırakılır delinmedik, ne sağlam akıl kalır delirmedik.

Evlat deyince tüm volkanları söner taze babanın ve yeni doğmuş kızını okşarken, ele nasıl veririm bunu diye kedere düşer ilk dakikalardan.

Kadın alemin cilasıdır aslında. Mevcut var yine mevcut ama kuru ve cansız, onun canını koruyan göze gelip fark edilmesini sağlayan parlak bir cila. Gönülden, ruhdan, özden anlayabilmesi için erkeğe gönderilmiş aydınlık göz feridir kadın

Anneler günü gelirken, annesiz bir anne olarak, tüm annelere ve anne olmak isteyenlere sözüm, kadın olmak en ince detayına kadar hissedip kabul ettiğimiz kadar keyifli ve kıymetlidir. Tadını çıkara çıkara yaşamalı her anını. Kadın olmak başlı başına nimettir.

Ne mutlu hanım hanımcık kadın olabilenlere...

BU YAZILARI DA OKUYUN

6 yorum

  1. kadının yeri bu kadar güzel ve net anlatılabilirdi !
    harikasın canım :)

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkürler, bir meta gibi sunulan, sürekli değerinden çalınan, kuş gibi hırpalanıp incitilen kadın aslında baş tacıdır, unutulmasın istedim. Tekrar teşekkürler.

    YanıtlaSil
  3. Yanıtlar
    1. Biz hanım olarak hanımların değerini göz önüne çıkartabiliriz. Erkeklerin bunu anlama ihtimali yok. Onlar için kadın bir iki satırdan ibaret, ya ana ya avrat, ya evlat.
      Kadını kadın derleyip yüceltecek. Ayaklar altına seriLmesine engel olacak. çOK TEŞEKKÜRLER

      Sil
  4. Kadın olmanın kıymetini hissettim, teşekkürler.

    YanıtlaSil