KARANLIK KÖRÜ

Salı, Haziran 14, 2016

Gotik

Dünyanın zahmetleriyle boğuşmaktan korkup, kuytulara saklanmak.

Bazen ışıkta yaşananlar, bazen ışığın gösterdikleri, küstürür hayata. Zıddında arar insan mutluluğu. Işıkta bulamadığı mutluluğu, karanlıkta bulmaya çalışır. Bu mutluluk hasretinin, bezginlik mezarlığına gömülüşüdür. Ümide küsmek, yaşamdan sıyrılmak, umuttan ayrılmaktır.

Pencereden süzülen ışıkla, umudun beslenmesi, dudaklarda bükülen tebessümle mutluluğun canlanması, gözlerde pırıldayan ışıltıyla, heyecanın coşması, ne kolay çaredir aslında.

Ne küslükle mutlu olunur, ne de hayattan çekilmekle huzur bulunur. Kaynayan kazan gibi görünse de hayat, bir kaşık alıp, soğutup soğutup yemelidir. Biraz üfleyerek, biraz bekleyerek ama yemelidir, yemek zorundadır insan.

Dünde yarım kalanlar, dünde ümidi törpüleyenler, her dem aynı oyunu oynamayacaklar. Dün olmaması, bu gün olmayacağını göstermez. Yüreğine güvenince, bir tek dost, kendi gönlünü bilince, sevgiyi besleyip, iyiyi- kötüyü kolayca sevince, ümidi kemirenler bile af edilebiliyor.

Ümide küsmek olmaz. Ümit kimseye küsmez. Zamanı dolmayanın, boynuna geçirdiği ip kopar, bileğine yaklaştırdığı jilet kırılır, hapları su yerine antiseptikle içer, köprüden atlayıp yumuşacık iniş yapar.

Ümit kimseyi terk etmez. Ümide küsmek, perdeleri kapatmak da mutluluk getirmez.

Yarın nasıl doğuyorsa, sabah nasıl kendiliğinden geliyorsa, iyi ve huzurlu günlerde öyle gelir. Ancak penceresine duvar örenler, yedi kat yerin altına girenler, gözlerini bağlayanlar, kaçanlar, saklananlar, doğan sabahın ışığını göremezler.

Gülücük için perdeleri açıp beklemeli sabahları. Ümit kimseyi terk etmez, terk etmedikçe o ümidi. Aydınlık sabahlar perdelerin, duvarların arkasında kalmasın. Sonuna kadar açalım gönül pencerelerimizi.

Gönül yorgun ise boşa akar zaman,

Sevinç kalpte ise, hayat olur bayram...

BU YAZILARI DA OKUYUN

3 yorum

  1. İlk defa Oktay Yenitürk'ün sayfasında gördüm ve merakım buraya getirdi.Üstteki, sanırım son postunuzu okudum.İnsan inandığı şeyi onaylar.İçimde bir ümit ışığı belirdi mutluluğa dair.İlk defa yazısını çok beğendiğim biri oldunuz.Sanırım beğenmek de anlamaktan geçiyor.Biraz daha durup bir kaç yazı okumak istiyorum. Selamlar.

    YanıtlaSil
  2. Hoş geldiniz, kendimizden olanlara meylederiz. İçimiz hep tamamlanmak üzere hasret çeker. İçimde biriken, gönlümde demlenen hayat tatları bunlar. İçine bakmak isteyenlere ayna olsun diye.
    Hepimizin gönül simaları dağılır. Alın tarağınızı ruhunuzun eline, tarayın karışmış fikirlerinizi. Gerçeğin sert rüzgarında kurumuş yüzünüze, duygularınızdan kremler sürün. Özümüze ayna tutmak içindir, yaşanmış ve demlenmiş tecrübeler, kanaatler.
    Keyifli seyirler, teşekkürler...

    YanıtlaSil
  3. Demir parmaklıkları da biz koyarız önümüze, görünmeyen parmaklıkları da ne güzel anlatmışsınız. Kendimize yaptığımız zulmü kimse yapamaz bize, bir de anlasak bunu.

    YanıtlaSil