Nihayet anlaşıldım. Elhamdülillah.

Gözyaşı nehirlerimde ümit tekneleri yüzdürdüm nefesinle. Fırtınan esti öfkenle, yıldırımlar düştü, içinde çakan şimşeklerle gözlerinden, yaralı gönlüme. Sağ çıktım elhamdülillah.

Tohumu yetmiş kat saklamış yüreğime sahibi, çatlattın yetmiş katı, yetmiş bin acın ızdırabınla. Sonrası bahar, gönlümde kardelenler boy veriyor, cemreler bir biri ardına düşüyor. Sonrası yaz, meyvelenecek beklediğim umut dallarım. Bereketlenecek ilim irfan tarlalarımda suladığım amel ekinlerim. Sonrası hasat, koca ömrün hitamında imanla ölmeye sebep dokunuşların.

Sonrası tamam. Anın şükründen gafil olmayayım. Tadından, bereketinden kaybetmesin diye ömür.

Ah taze can. Fani ömrüme ebedi alemin hasretini düşüren özlemim. Gafil yüreğimin gözlerine çakmak çakmak ışık salan emelim, gayrından çevirdim yüzümü, canıma canın değeli. Elhamdülillah.

Ne geleni incitebilirim, ne gönderene hürmetsizlik edebilirim. Hücrelerime şükür secdesi yaptıran varlığına elhamdülillah.

Başı dumanlı, gönlü boranlı kara dağım, eteklerinde ceylanlar besler yüreğim izin verdin ya. Uzaktan. Uzaktan sözü senden olunca ta candan, ta ciğerden demekten kıymetli. Uzaklığın kirpiğimin bir telinin yanındaki diğer tele mesafesi kadar. Dilimin damağıma çektiği hasret kadar.

Dert edinme. Dudakların gonca güller gibi büküldüğü an elhamdülillah tacı tak. Alemlerin Rabbi, yarattığında aşkı murat etmişse, verecek sonsuz nimetlerin tadından bal damlatmış demektir. Balına, tadına elhamdülilah. 

Burada ol hep, en derinimde. Senin ayaklarının dibi en yüksek zirve. Elhamdülillah.